EL ELE
Bir zamanlar şehir olma hayali kuran Akyazı, bugün “büyük köy” ünvanıyla başkente taşındı. Kimle mi? Elbette bu vizyonun mimarlarıyla: Belediye Başkanı Bilal Soykan ve üç dönemlik Sakarya milletvekili, şimdilerde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olan Ali İhsan Yavuz.
İkilinin Ankara’da buluşma gündemi tam da bize yakışır cinstendi: "Modern bir köy nasıl olunur?" Sırt sırta verip köy hayatının çağdaş versiyonunu konuştular.ozellikle Akyazı’nın Tarım orman ve hayvancılık bölgesi olması nedeniyle kırsal mahalle Kanunu gereği 76 mahallenin bu kapsamda değerlendirilmesi ve gerekli çalışmaları başlatmak hususu görüşülmesi öne çıkmış
Elbette gözlerimiz yaşlı, umutlarımız yitik… Zira şehirleşemeyen ilçemizin artık hedefi net: Modern bir köy olmak! En azından köyde internet var, bizde hâlâ yolda kaldığında telefon çekmiyor.
Sayın Soykan, Ankara yollarını aşındırırken ilçede bırakılan izler malum: harabe haline gelen sosyal tesisler, çocuk parkı diye köpeklerin mesken tuttuğu alanlar ve delik deşik asfaltlar. Ama ne gam! Köyün sorunlarını köyün dışında çözmek adettendir bizde. Belediyecilik sahada değil, salonda yapılır!
Sayın Yavuz’un da tecrübesi malum. 3 dönem boyunca milletin vekiliydi, şimdi köy halkının gönüllü danışmanı. Herhalde Sayın Soykan’a "Nasıl büyük köy olunur?" başlıklı bir brifing vermiştir. O brifingte “şehir kimliğini nasıl yitirirsiniz”, “sosyal alanları nasıl işlevsiz kılarsınız”, “insanı çarşıdan, çarşıyı geçmişten nasıl koparırsınız” gibi alt başlıklar da yer almış olabilir.
Ankara’daki buluşmadan sonra ilçemize dönerken, yanlarına biraz umut da getirmişler midir bilinmez. Lakin şu kesin: Bu buluşma, Akyazı’nın bir şehir olma hayalinden nasıl uyanıp, köy olmakla barıştığının resmidir.
Madem öyle… O zaman bize de "köylü milletin efendisidir" deyip kabullenmek düşer. Efendiliğimizden şüphemiz yok, fakat yönetenlerin bizi bu kadar köylü görmesinden biraz şüphemiz var.