YARIN OLMAZ, HEMEN ŞİMDİ
Günlerdir bu sütunlarda seçim hezimetinin sorumlularının görevden alınmasını talep etmekteyim.
Öncelikle baş sorumlu olarak Ali İhsan Yavuz'un derhal istifa etmesini istiyorum.
Bu benim kişisel talebim elbette ki değil.
Şayet kişisel talebim olsa, tabandan tepki gelir.
2019 Yerel Seçimlerinden bu yana Ali İhsan Yavuz'a tabandan müthiş bir tepki var.
Ben sadece bunu dillendiriyorum.
Sadece Ali İhsan Yavuz'un istifasını istemiyorum elbet.
Bence, İl Başkanı, yönetimi ile birlikte istifa etmeli.
Seçimlerde çok başarısız olan İlçe Başkanları da yönetimleri ile istifa etmeli.
Siyasi teamül, siyasi terbiye, siyasi etik bunu gerektirir.
Bir kan değişikliğine mutlaka gidilmeli.
Eğer bunlar yapılmaz ise, sonucunu düşünmek bile istemiyorum.
Olan Türkiye'ye olur.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın emeklerine yazık olur.
Sayın Cumhurbaşkanımız geçen hafta grup toplantısında bu değişikliklerin olacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanımız söylemişse, mutlaka yapar.
Ancak bu değişikler kongre sonrasına kalırsa, hiç faydası olmaz.
Bu değişikliğin kongre sonrasına sarkıtılmalı, tabandaki öfkeyi, olumsuz tabloyu asla hafifletmez.
Öfkeyi asla azaltmaz.
Tepede değişiklik olacaksa, hemen şimdi yapılmalı.
Yarına asla bırakılmamalı.
Sayın Meral Akşener örnek alınmalı.
Akşener, seçim hezimetinin sonucunu kabul etti ve çekildi.
Budur yani.
Yerel Seçimler öncesinde bu sütunlarda yazdığım yazılar orta yerde.
"Cumhur İttifakı Sakarya'da 6-7 ilçeyi kaybedebilir" diye yazmıştım.
Nitekim 7 ilçe kaybedildi.
Bunun bir sorumlusu olmamalı mı yani?
Bir Milletvekilimiz, bana bir ilçemiz ile ilgili Parti'nin yaptığı resmi anket sonucunu gönderdi.
İlçede 7 aday adayı var.
Ankette aday gösterilen arkadaş % 11 oy ile 5. sırada çıkıyor ve o arkadaş aday yapılıyor.
Bu durum başka ilçelerde de var.
Sandık sonuçları zaten bunu gösteriyor.
Teşkilat temayülü, kamuoyu yoklamaları tümden palavra.
Ben, teşkilat temayülü, kamuoyu yoklamaları deyince, bir Milletvekilimiz bana "Güldürme beni" demişti.
Valla ben gülemiyorum.
İçim kan ağlıyor.
14 Mayıs 2023 seçimlerinde perişan haliyle Ak Parti seçmenden 19 milyon 387 bin oy almış.
31 Mart seçimlerinde oylar 16 milyona düşmüş.
Net 3 milyon seçmen ya sandığa hiç gitmemiş, giden de Yeniden Refah'a oy vermiş.
Sandığa hiç gitmeyenlerin neredeyse tamamı emekliler.
Bu seçmeni yeniden kazanmak mümkün mü?
Bence mümkün.
Her biri birer kibir abidesi Genel Merkez yöneticilerini, varsa taşradaki kibir kulelerini indireceksin.
Sokakta direğe çıkıp, bayrak asabilecekleri göreve getireceksin.
En küçük bir eleştiride seçmene parmak sallayanları temelli partiden uzaklaştıracaksın.
Hele müteahhit takımını Parti'nin yakınına dahi sokmayacaksın.
Şu Belediye Meclis Listelerine bir bakın yahu.
Bütün abra kadabracılar Meclis Üyesi oldu.
Bir tanesi de Büyükşehir Başkan Vekili oldu.
Vatandaş bunlara uyuz oluyor işte.
Birde ekonomiyi düzelteceksin.
Vatandaşın satın alma gücünü yükselteceksin.
Bu iş, işçiye, memura, emekliye bol keseden zam yapmakla olmuyor.
Sattığı mal ve hizmete keyfe göre zam yapanların belini kıracaksın.
Polisiye tedbirlerle değil ama.
Ekonomik tedbirlerle bu iş mümkün.
Bu iki tedbir, seçmeni yeniden döndürür.
Bunlar yapılmaz ise, dükkânın önünde müşteri bekleyen müflis tüccara dönersin.
Benden söylemesi.