ÇOK AYIP ÇOK
Üniversite'de aynı yıllarda, aynı sıralarda okuduğumuz bir arkadaşım, sosyal medya hesabından Sayın Cumhurbaşkanı aleyhinde akıllara zarar iftiralar atıyor, hakaret içeren paylaşımlarda bulunuyor.
50 yıllık arkadaşlık hukukumuz olan bu şahsı yakinen tanımasam, başka birisi sanacağım.
Sayın Cumhurbaşkanı'nı herkesin sevmesi, herkesin beğenmesi diye bir keyfiyet yoktur.
Sonuçta Sayın Cumhurbaşkanı bir siyasi kişiliktir.
Sevip sevmemek, beğenip beğenmemek kişiye has bir tercihtir.
Sen "50 yıldır su katıksız bir ülkücüyüm" diyorsun.
"Davamdan asla vazgeçmedim" diyorsun.
Ülkücülerin partisi tartışmasız MHP'dir.
MHP'nin dışında milliyetçilik, beyhude bir iştir.
O MHP'de Cumhur İttifakının bir üyesidir.
Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanı da Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Cumhur İttifakının Ak Parti kanadı, kendi liderlerine duydukları saygının aynısını, hatta aynısının tıpkısını Sayın Dr. Devlet Bahçeli'ye duyuyorlar.
Arada bir çatlak ses çıkaranı anında susturuyorlar.
Arkadaş, sen ne ayaksın?
Arkadaşlar, siz ne ayaksınız?
Milliyetçi Hareket'in ebedi Başbuğ'u Alparslan Türkeş'in sözü ile ifade edelim;
"MHP dışında ülkücülük, Yahudi dükkanında besmele gibidir"
Sizin bütün derdiniz,
Güya ülkücü gözükerek, Cumhur İttifakının Sur'unda bir gedik açmaktır.
Ülkücülük, sizin suratınızda kirli bir kisvedir.
Türk Milliyetçiliği Hareketi'nin yaşayan lideri Dr. Devlet Bahçeli, hayati bir duruş alarak, bir karar vermiş ve Cumhur İttifakının inşasında tarihi bir rol üstlenmiştir.
Sakın buradan şu çıkmasın.
Ak Parti, pür-u pak bir siyasi oluşumdur.
Recep Tayyip Erdoğan, hiç suçsuz ve günahsız bir siyasi liderdir.
Bunların hiçbirisi değildir.
Peygamberler hariç, hiçbir beşer suçsuz ve günahsız değildir.
Bütün siyasi liderlerin kendisine göre suçu ve günahı vardır.
Ama ülkenin çok zor zamanlarında asgari müştereklerde birleşmek, vatanın selameti açısından zorunlu hale gelmiştir ve Sayın Dr. Devlet Bahçeli bunun gereğini yapmıştır.
Şu anda yaşayan Devlet Adamları içerisinde en tecrübeli olanı, Sayın Dr. Devlet Bahçelidir.
15 Temmuz'la Türkiye'nin başına ne büyük bir oyun oynandığını görmüş, anında inisiyatif almıştır.
Bunun ayırdında olmayanlara, olamayanlara yazıklar olsun.
Bu sabah uyandım ve telefonu açtım,
Karşıma okul arkadaşım olan malum şahsın bir paylaşımı ekrana geldi.
Arkadaş paylaşmış,
Yahudiler, Yahudi olmayan hiçbir kimseye "Üstün Cesaret Madalyası" vermezmiş.
Altında da bir fotoğraf.
Zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a Amerikan Yahudileri "Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası vermişler"
Şimdi ne olmuş oluyor?
Bizim şimdiki Cumhurbaşkanımız, zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, su katıksız bir Yahudi.
Bunu kim iddia ediyor?
Hacettepe Üniversitesi mezunu sözde Bir Türk aydını.
Üstelikte Milliyetçilik iddiasında bulunan bir şahıs.
O zaman ne olmuş oluyor?
Milliyetçi Hareketin lideri Dr. Devlet Bahçeli'de Yahudi kökenli bir siyasi lidere ölümüne destek veriyor.
Bir taşla iki kuş misali yani.
Bu arkadaş, her gün onlarca yalan paylaşım yapar, iftiralar uydurur da, geçmiş arkadaşlık hukukumuz adına kendisine cevap vermem.
Bu sefer dayanamadım.
"Arkadaş, yalan bu" deyiverdim.
Amerikalı Yahudiler tarafından "Üstün Cesaret ve Feragat Ödülü" Türkiye Hükümetlerine geçmişte de defalarca verilmiştir.
Amerikan Yahudileri, Türkiye ile ilişkileri sıkı ve sıcak tutmak için bu ödülleri hep verirler.
Bunun gerekçesi şudur:
2. Dünya Savaşı sırasında Holokost Sürecinde (1933-1945) bazı Türk Hariciyeciler, ellerine Türk Pasaportu vererek, bazı Yahudilerin gaz odalarına girmelerine engel olmuşlardır.
Muhteşem bir insanlık örneğidir bu.
Şimdi bu diplomatlarımızın hiçbiri hayatta değildir.
Bu diplomatlarımızın anısına verilmektedir bu ödüller.
Çokta anlamlıdır.
Bu gerçek, defalarca açıklanmıştır.
Hala bazı beton kafalılar anlamakta zorluk çekiyor.
Ya da Anlamak işlerine gelmiyor.
Amerika'da çok büyük ve çok etkin 3 tane lobi faaliyeti vardır.
-Yahudi Lobisi,
-Rum Lobisi,
-Ermeni Lobisi.
Türkiye ile ilişkilerin iyi olduğu yıllarda, Ermeni ve Rum Lobisine karşı Yahudi Lobisi, Türkiye'yi Amerikan Temsilciler Meclisi ve Senato'da, dahası var Birleşmiş Milletlerde tek başlarına savunmuş ve çıkacak kararları bloke etmiştir.
Yahudi Lobisi, bunu elbette ki babasının hayrına yapmamıştır.
Bölgede ayakta tutmaya çalıştıkları İsrail için bunu yapmışlardır.
Zaten Uluslararası siyaset, bir al-ver süreci değil midir?
İsrail ile ilişkilerin bozulduğu gün, Amerikan Meclislerinde Ermeni Soykırımı Tasarısı neredeyse oybirliğine yakın bir oy oranı ile geçiverdi.
Şu anda uygulanan silah ambargoları da cabası.
Uluslararası siyaseti bilmeyen, ben aydınım demesin,
Türk'ün milli çıkarının nerede olduğunun ayırdında olmayan, ben Milliyetçiyim demesin.
Şayet diyorsa,
Ben öküzün altında buzağı ararım.
Kimin çıkarı için çalıştığını sorgularım arkadaş.
Gerisi?
Gerisi fasa fisodur.
Sayfanda beni engellemen, ne kadar boş, ne kadar fodul olduğunun göstergesidir