LÜTFİ BAYRAKTAR BU AKŞAM NOKTAYI KOYDU;
"BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARIMIZI İTTİFAKLA YA DA İTTİFAKA YAKIN ÇOĞUNLUKLA BELİRLEDİK. SÖZÜMÜN ARKASINDAYIM"
Bu akşamki görüşmemizde Milletvekilimiz Lütfi Bayraktar ile 14 ilçeyi tek tek değerlendirdik.
Böyle bir değerlendirmeyi Lütfi Bayraktar belki İl Başkanı ile, belki de diğer Milletvekilleri ile dahi yapmamıştır.
Kocaali'den Pamukova'ya kadar 14 ilçeyi isim isim değerlendirdik.
Lütfi Bayraktar beni sever, ben Lütfi Bayraktar'ı severim.
İlişkimiz, siyasetin dışında beşeri bir ilişkidir.
Ağabey, kardeş ilişkisi.
Lütfi Bayraktar, benim bu sütunlarda Yazdığım yazıları da mümkün olduğunca takip eder.
Yazılarım üzerine zamanla değerlendirme yaparız.
Milletvekilleri maaşı üzerine yaptığı açıklama çok yanlıştı.
Aslında söyledikleri yüzde yüz doğru da, her doğru her yerde söylenmiyor işte.
Aldıkları maaş yüzünden burnundan soluyan insanlara, vekillerin aldığı yüz bin liranın üzerindeki maaşı millete anlatamazsın.
Lütfi Bayraktar'da yaptığının çok yanlış olduğunu kabul etti.
Bu seferde yine çok büyük bir yanlış yaptı.
Aday belirleme sürecini beraber yürüttüklerini, Ali İhsan Yavuz'a yüklenmenin haksız olduğunu ifade etti.
Millet yine burnundan soluyor.
Sadece Sakarya'da değil ki, Parti ülke genelinde hezimete uğramış.
Kim Seçim işleri Başkanı?
Ali İhsan Yavuz.
Haliyle ve haklı olarak, kaybın birinci derece sorumlusu Ali İhsan Yavuz'dur.
Seçmende Ali İhsan Yavuz'un istifasınıi stiyor.
Şurası bir hakikattir ki,
Kim önüne veya arkasına durursa, dursun,
Ali İhsan Yavuz konusu bitmiştir.
Lütfi Bayraktar'a "Bu konuda tek başına açıklama yapman çok yanlıştı" dedim.
Madem kamuoyuna seçim yenilgisi üzerine bir açıklama yapacaktınız, 5 milletvekili, alırdınız yanınıza İl Başkanını, alırdınız ortanıza Ali İhsan Yavuz'u herşeyi kamuoyu ile paylaşırdınız dedim.
Lütfi Bayraktar, bu konuda da yanlış yaptığını kabul etti.
"Abdestliyim, Allah'a can vereceğim. Doğruları söylemek zorundaydım. Kamuoyu beni ters anladı" dedi.
Daha sonra Kocaali'den Geyve ve Pamukova'ya kadar partinin gösterdiği adayları isim isim kritik ettik.
Benim karşı çıktığım, nitekimde seçim kaybedilen ilçeleri tek tek konuştuk.
Lütfi Bayraktar, kestirip attı:
" Bu isimler anketlerden çıktı"
"5 Milletvekili, İl Başkanı ve Ali İhsan Yavuz ile bir kaç ilçe hariç, ittifakla adayları belirledik" dedi.
"Bazı ilçelerdeki isimlere bazı milletvekilleri karşı çıktı" dedi.
Mesela Adapazarı için Mutlu Işıksu'ya bir milletvekili çok karşı çıktı dedi ama isim vermedi.
"Ben, o ismi biliyorum" dedim.
"Doğru, sen bilirsin" dedi.
Mutlu Işıksu'ya parti içinden kimlerin yıpratma kampanyasını yaptığını da biliyorum.
Başka hangi ilçelerde bazı isimlere hangi milletvekilinin karşı olduğunu da söyledi.
Genel hatları ile Lütfi Bayraktar'ın söylediklerine inanıyorum.
Ancak bazi ilçe adayları konusunda çok ciddi şüphelerim var.
Mahrem olarak yaptığımız bazı konuşmaları elbet burada yazamam.
Şu kadarını söyleyeyim ki,
Kaybedilen ilçelerde kimlerin partiye ihanet ettiğini Lütfi Bayraktar'da en az benim kadar biliyor.
İnşaallah bu parti, bu kişilere karşı gereğini yapar.
Bu Devlet, yanlış yaptığında, koskoca Sadrazamların kellesini almıştır.
Hem de geçmişte çok büyük zaferler kazanmasına rağmen.
Yanlış yapn, bedelini ödemeli.
Ben yanlış yapıyorsam, ben dahi bedel ödemeliyim.
Bir konuyu yazmasam, vicdanım elvermez.
2019 seçimlerinde adaylar belirlenirken, Ali İhsan Yavuz minimum hata yapmıştır.
Adayları kamuoyu anketlerine göre belirlemiştir.
Hakkını yemeyelim.
Bu sefer kamuoyunda aynı kanaat oluşmadı.
Benim knaatimde öyle oluşmadı.
Karasu'da,
Adapazarında,
Sapanca'da,
Akyazı'da doğru adaylarla seçime gidildi.
Onlar kazandı.
Ferizli'de,
Karapürçekte doğru isimlerle seçime gidildi.
Hem Ümit Bodur'a,
Hem İsmail Gündoğdu'ya çok üzüldüm.
Diğer kaybedilen ilçelerde, bu isimleri aday yapanlara yazarım.
Çok önemli not: Kıymetli dostlarım. Yazımı parça parça yayınlıyorum. Bilgisayarımda sıkıntı var.
Yazıyı şimdi tamamladım.
Tekrar okumanızı rica ederim.