BU KONU ÇOK ÖNEMLİ
PARALEL DEVLET'TEN PARALEL YEMİNE
Yeni mezun olan teğmenlerin "Atatürk'ün askerleriyiz" demesinde hiçbir sıkıntı yoktur.
Sonuçta Atatürk onların ebedi Başkomutanı.
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu.
Buraya kadar tamam.
Sıkıntı şurada;
Aynı teğmenler, az önce Sayın Cumhurbaşkanı'nın huzurunda Kanuni yeminlerini yapmışlar, diplomalarını alıp, teğmen rütbesi ile Harp Okulundan ayrılmışlar.
Aaaaa.... O da ne?
Aynı mekanda bir grup yeni teğmen, kılıç sallayarak başka bir yemin yapıyorlar.
Bu yıl Harp Okulundan yaklaşık bin kişi mezun oluyor.
Bu eyleme katılan yeni subay sayısı 250-300 kişi.
Diğer subaylar nerede?
Onlar bu eyleme niçin katılmadı?
Yoksa öğrenciler arasında Harp Okulu sıralarında başlayan bir sürtüşme mi var?
Bunların komutanları o esnada neredeydiler?
Komutanlar, bu gençlere "Yaptığınız eylem, kanunlara ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin geleneklerine aykırıdır" niçin demedi?
Metehan'dan bu yana Türk Ordusu disiplini ile bilinir.
Teğmenlerin üçte ikisinin katılmadığı bu eyleme ne menem bir iştir,
Bu işin arkasında kesin bir çapanoğlu var.
Araştırılırsa, çıkar ortaya.
Yeni mezun genç teğmenletinin üçte biri bir tarafta, diğer üçte ikisi ayrı tarafta.
Bu durum, hayra yorumlayanacak bir durum değildir.
Tanığı olduğum çok kötü bir anımı anlatayım size;
1975-80 arası Ankara'da Üniversite öğrencisiyken, Keçiören'de evime Harp Okulu öğrencisi iki arkadaşım ziyaretime gelirdi.
Arkadaşımın birinin belinde beylik silahı hariç, başka bir silah vardı.
Nedir bu? Diye sorduğumda;
"Hafta sonu izine çıktığımızda, Kızılay'da, Ulus'ta karşılaştığımız solcu (Komünist) sınıf arkadaşlarımızla kavga ederken lazım oluyor"
Dehşet verici bir durum.
Kızılay'da yapılan Harbiyelilerin yaptığı sağ-sol kavgalarını hatırlıyorum.
Türkiye böyle çok zor günler yaşadı.
İşi şansa bırakmamak lazım.
Sözün sonu:
Türk Devleti, ordu da disiplinsizliğe asla taviz vermemeli.