TÜRKİYE;
ÇÖZÜLMEYE DOĞRU,
Kıymetli dostlarım,
Çok tarihi günler yaşıyoruz.
Konuya nereden başlayacağım?
Vallahi bilmiyorum.
Osmanlı'nın son yüz yılı gibi, Türkiye dört bir taraftan kuşatılmış durumda.
Bu toprakları bize vatan yapan Sultan Alparslan, bir Türk evladıdır.
Oğuz Türklerinin Kınık boyundan.
Bu topraklarda bir İmparatorluk kuran ve 600 sene cihanı titreten Osmanlılar bir Türk boyudur.
Oğuz'un Kayı boyu.
Milli Mücadeleyi kazanan ve bu topraklarda yeni bir devlet kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bir Türk evladıdır.
Anadolu'dan Balkanlara göç eden Kocacık Yörüklerindendir.
Hasılı,
Bu toprakları yurt edinen,
Koruyan,
Kollayan,
Uğrunda oluk gibi kanını dökenler, Türk oğlu Türklerdir.
Bu topraklar, tam bin yıldır Türk Vatanıdır.
Biz bu topraklara gelmeden önce, buranın adı "Diyar-ı Rum'dur"
Yani Roma İmparatorluğu toprakları.
Bizler, Roma İmparatorluğu ordularını yene yene vatan edindik Anadolu'yu.
En sonunda 1453'te Roma'nın Başkenti İstanbul'u fethettik.
Roma İmparatorluğunu tarihe gömdük ve Anadolu'yu ebedi vatan eyledik.
Bunu içine sindiremeyen cümle frenk taifesi, bizi bu topraklardan atmak için, her türlü fırsatı kullandı.
Şu anda 4 bir tarafımızdan kuşatma altındayız.
Amerika, Yunanistan'da Türkiye sınırlarına çok yakın mevzilerde tam 4 tane askeri üs kurdu.
Yine Amerika, Suriye topraklarında, tam Türkiye hudutlarına yakın bölgelerde üs ve tesisler kurarak, on binlerce TIR'lık silah sevkiyatı yaptı.
Irak, zaten Amerika'nın işgali altında.
Oradan da hedef Türkiye.
Size çok daha fazla acı verecek bir haber vereyim.
Başta ABD olmak üzere, komple Batı Ülkeleri bize "Kıbrıs'tan derhal çekilin" diye baskı yapacaktır.
Bu işin altyapısı tamamlanmıştır.
AB, Kıbrıs'ın tamamını birliğe alarak, zaten mesajını vermişti.
Şimdi ABD'yi de yedeğine alarak "AB Üyesi bir ülkenin toprağını işgal ettiniz. Derhal burayı terk edin" diyecektir.
Amerika'nın Güney Kıbrıs'ta da yeni bir üs kurması yakındır.
Düşman bizi 4 koldan kuşatıyor da, içerde biz ne haldeyiz?
Tane tane anlatayım size,
Bakın neler oluyor içerde?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı dün bir tweet atıyor.
Tweet'ine HDP Eş Başkanı Pervin Buldan ile İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ekliyor.
Bu eylem, vatan hainliğinin daniskasıdır.
Kimdir Pervin Buldan?
Kandil'in,
Yani Murat Karayılan'ın, Cemil Bayık'ın HDP'nin başına atadığı bir PKK'lıdır.
Kimdir Pervin Buldan?
Bir dönem PKK'nın para kasası Savaş Buldan'ın karısıdır.
Savaş Buldan, uyuşturucu ticareti ile resmen PKK'yı fonluyordu.
1994 yılında ortadan kaldırıldı.
PKK'lı Pervin Buldan ile ismi bitişik yazılan Meral Akşener kim?
Milliyetçi Hareket Partisinde siyaset yapmış, orada iken Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Yardımcılığı yapmış bir siyasetçidir.
Bu iki ismi birbirine ekleyen kimdir?
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'dur.
Ekrem İmamoğlu nerelidir?
Aslen Trabzonludur.
Ekrem İmamoğlu, 31 Mart 2019'da İstanbul'da seçimleri kazanınca, bütün Yunan Medyası ayağa kalktı;
"Bir Pontuslu İstanbul'u kazandı" dedi.
Bende aslen Trabzonluyum.
Ben İstanbul'u kazansam, hiçbir Yunan medyası böyle bir başlık atmaz.
Çünkü,
Yunan medyası, Ekrem'i bildiği gibi, beni de bilir.
Yunan Televizyonları bunu haber yaptı.
Yunan Gazeteleri bunu haber yaptı.
Yunan İnternet Medyası bunu haber yaptı.
Siz,
Yani Türk Milleti!
Ekrem İmamoğlu'nun ağzından bir kerre dahi olsun duydunuz mu?;
"Ne diyonuz lan siz? Ben Türk oğlu Türk'üm"
Vallahi ben duymadım.
Bu işin içinde çok büyük bir oyun var.
Hem de alçakça,
Hem de kahpece.
Bu işin dahası var;
Bundan 6-7 yıl önce şirketimize bir muhasebe elemanı alacağım.
Gazetelere ilanlar verdik.
Müracaat edenleri mülakata çağırıyorum.
Bir öğlen üzeri 24-25 yaşlarında bir hanım geldi.
Mülakata başladık.
Eğitim durumunu, medeni halini sordum.
Soru sırası nereli olduğuna geldi.
Genç hanım "Akçakocalıyız" dedi.
"Artvin'in filan ilçesinden gelmeyiz ve Ermeni'yiz" dedi.
"Nasıl Ermeni?" diyecek oldum.
Uzun uzun nasıl Ermeni olduklarını anlattı.
Tabii ki,
Ben şoklardayım.
İstanbul'da Hristiyan Ermeni çok tanıdığım var.
Adı belli,
Soyu belli,
Hiçte sıkıntı değil.
Çokta güzel dostluklarım var onlarla.
Bu iş farklı,
Adamın adı Hasan-Hüseyin,
Kadın'ın adı Ayşe-Fatma,
"Ben Ermeni'yim" deyip çıkıyor işin içinden.
Serdivan'da Ada Tıp Hastanesi'nin yanında oturuyorum.
Hastane'nin tam karşısında küçük bir bakkal dükkanı var.
Sahipleri Ağrılı çok temiz çocuklar.
Yıllardır oradan alışveriş ederim.
Kendileri Karapapak Türklerinden.
Geçen hafta günlük gazetemi almaya gittim.
Dükkan önünde iki kişi sohbet ediyor.
Birde mekan sahibi Yusuf var.
Ben oraya varınca, mekan sahibi Yusuf "3 Beşiktaşlı bir araya geldiniz" dedi.
Yusuf, koyu Galatasaray'lı.
Babası ve diğer kişi Beşiktaşlıymış.
Bende gelince üç kişi olmuşuz.
3. şahsa sordum "Nerelisin hemşehrim?"
Cevap ;
"Artvin'in filan ilçesindeniz.
Aslen Ermeniyiz?"
"Yahu arkadaş,
Niçin Ermeni oluyorsun?
Beşiktaş'ı tutuyorsun.
Benimle Türkçe konuşuyorsun.
Sakarya'da oturuyorsun.
Ermenilikte nereden çıktı?" dedim.
Vatandaş, gerekçelerini tane tane anlattı.
Çok eğitimli birisi değil.
Ama çok iyi eğitilmiş birisi.
Her yaz memlekete gittiklerini söyledi.
Memlekette Ermenice konuştuklarını, artık insanların camiye gitmediğini, çok çok yaşlıların gittiğini, kendilerine ait sosyal medya hesapları olduğunu, sonradan Müslüman yapıldıklarını anlattı.
Vaktim olmadığı için, kendisini daha fazla dinleyemedim.
Çok çok üzülerek ayrıldım o mekandan.
Mekan sahibi Yusuf Temur kardeşim, bu konuşmaya birebir tanıktır.
Bunun adı bir çözülmedir.
Bu iş yenide değildir.
Bana tamda Osmanlı'nın dağılış, parçalanış yıllarını hatırlatıyor.
Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da tercih edilmesi asla tesadüf değildir.
Samsun'dan Batum'a kadar, kulaklara yıllardır bir şeyler fısıldandı.
Ben keriz değilim.
Yıllardır bu alçaklığı takip ediyorum.
Ekrem İmamoğlu adı, bu çalışmanın meyvesidir.
Düşman, hududumuzda istediği kadar mevzi kazsın.
Esas tehlike budur.
CHP'nin başına getirilen zat, tehlikenin babasıdır.
Bu söylediklerimi kaale alırsınız, almazsınız.
Ben tarihe not düşüyorum sadece.