TÜM HABERLER
Giriş Tarihi : 02-01-2025 18:44   Güncelleme : 02-01-2025 18:48

REGAİP KANDİLİ MÜBAREK OLSUN 02.01.2025

REGAİP KANDİLİ MÜBAREK OLSUN 02.01.2025

Regâib gecemiz mübarek olsun! 

Bu gece Recep ayının ilk cuma gecesi, Regâib gecesidir…

“(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız” (Fatiha, 5).

“Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar geri çevrilmez, bunlar: 

Recebin ilk Cuma gecesi (Regâib), Şabanın on beşinci gecesi, Cuma geceleri, 

Ramazan Bayramı gecesi, Kurban bayramı gecesi”

(Camiu’s-Sagîr, c. III, s. 454).

Regâib gecesi, dini literatürümüzde “üç aylar” olarak bilinen rahmeti, bereketi ve mağfireti bol olan manevîyât mevsimine girdiğimizin habercisidir. Regâib, elde edilmesi arzu edilen değerler, ihsanı bol, arzu edilen büyük sevap anlamlarına gelir.

Receb ayının ilk Cuma gecesine “Leyle-i Regâib” denir. Bu gece, Allah’ın rahmet ve bağışlamasının bol olduğu, duaların kabul edildiği bir mübarek gecedir. 

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, bazı gecelerde duaların reddedilmeyeceğine dair şöyle buyurmuştur: 

“Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar geri çevrilmez: Bunlar: Recebin ilk Cuma gecesi (Regâib), Şabanın on beşinci gecesi, Cuma geceleri, Ramazan Bayramı gecesi, Kurban bayramı gecesi” (Camiu’s-Sagîr, c. III, s. 454).

 "Recep Allah'ın ayıdır, Şaban benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır" (Mecmau’z-Zevaid, III/143, 190; VIII/466; XII/310).

Ebû Bekr el-Belhî (280/893) şöyle der:

“Receb ayı, bereket ve hayır aylarının anahtarıdır. Receb ayı ziraat (ekim) ayıdır. Şâban ayı ürünü sulama ayıdır. Ramazan ayı ise ürünü toplama ayıdır.”

Yine Ebû Bekr el-Belhî şöyle der: 

“Receb ayı rüzgâr gibidir. Şâban ayı bulut gibidir. Ramazan ayı yağmur gibidir.”

Başka biri de şöyle der:

“Yıl bir ağaç gibidir. Receb ayı ağaçların tomurcuklanması gibidir. Şâban ayı tomurcukların açıldığı günler gibidir. Ramazan ürünü toplama günü gibidir ki, onları toplayanlar müminlerdir” (İbn Receb el-Hanbelî, Letâif, s. 234).

Birbirinden kıymetli gün ve gecelerin birbirini takip ettiği Recep, Şaban ve Ramazan aylarına Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in verdiği kıymeti biliyoruz. 

Recep ayının kudsiyetine Kur'ân-ı Kerîm'de işaret edilmiştir. Dört haram aylardan biridir. Sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem üç aylar girdiğinde şöyle duâ ederlerdi:

“Ey Rabbim! Bize Receb’i ve Şa’ban’ı mübârek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır” (İbn Hanbel, I,259).

Regâib, nefis, arzu edilen, bahası ağır, ihsan ve lütfu bol olan anlamlarına gelen kelimenin çoğuludur. Bu geceyi ibadetle ihya etmenin sevabı pek çoktur.

Regâib gecesi, kalpten edilen her duanın Allah katında kabul gördüğü bir gecedir. Günahların affedildiği bu mübarek geceyi ibadetle geçirilelim, Allah'ın rızasını kazanmak için tövbe istiğfar getirelim, kaza namazları kılalım ve Kuran-ı Kerim okuyarak değerlendirelim. 

Regâib gecesinde kaim (ayakta, uyanık) olalım. Mümkün mertebe uykuyu ertesi güne bırakalım. Kaza namazı kılalım, nafile namaz kılalım. Secdeye varıp Rabbimize niyazda bulunalım, dua ve isteklerimizi arz edelim. 

Zira Kur'an'ın ilk inen sûrelerinden olan Müzzemmil sûresindeki ilk âyetlerde, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e gece kalkması ve gelecek vahiy için hazırlık yapması emredilmektedir. Aynı âyetlerde;

 “Gerçekten gece kalkışı hem daha etkili, hem de söz bakımından daha sağlam (berrak) olur” (Müzzemmil, 73/6) denilmekte ve geceleyin yapılan ibadetlerin ve edilen duaların, gece uykudan kalkmanın tüm meşakkatine rağmen çok daha tesirli olduğu anlatılmaktadır.

Amr b. Abese; “Allah'a biri diğerinden daha sevimli gelen zaman var mıdır?” diye sorduğunda Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in:

“Rabbin kuluna en yakın olduğu vakit gecenin son yarısıdır. Eğer o saatlerde Allah'ı zikredenlerden olmaya gücün yeterse, sen onlardan ol” (Nesâî, Mevâkît,35) şeklindeki cevabını da gece yapılan ibadetlerin daha tesirli oluşu hakkındaki Kur'an ifadeleri ışığında değerlendirmemiz uygun olacaktır.

Böyle mübarek ay, gün ve geceler mü'minler için çok büyük fırsatlardır. Böyle bir fırsat elimize bir daha ya geçer ya geçmez! Dünkü gün elimizden çıktı. Yarına ulaşacağımıza dair elimizde senet yok! Öyleyse hakikî ömrümüz, bulunduğumuz gündür. Bunu unutmayalım! Bugün dünyadayız, yarın âhirette olabiliriz! Ecel gizlidir, her vakit gelebilir!

Bir kere daha geçmişimizin muhasebesini yaparak geleceğe hazırlıklı olmanın tedbirlerini almalıyız.

Unutmayalım ki; insan bu dünyada nasıl yaşamışsa kıyamet gününde Allah'ın huzuruna dünyada işledikleriyle birlikte varacaktır. Götürdükleri iyiyse sevinip mesrur olacak, kötüyse pişmanlık duyarak mahcup olacaktır. Ancak bu pişmanlığın orada faydası olmayacaktır.

Bu hususta Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulur:

"Ey îman edenler! Allah'tan korkun! Herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın! Allah'tan sakının! Çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır" (Haşr, 18).

Unutmayalım ki, hayatın en tatlı, en parlak günleri, Allah ve Resûlü'nün emirleri ve rızası yolunda geçen ebedî ve şerefli günlerdir.

Hak yolunda sarfedilen ömür sermayesinin bir saniyesi bazen ebedî bir ömrü kazandırabilir.

Bugün ızdırap içinde kıvranan, başını taştan taşa vuran, saadet sabahını bekleyen, nur isteyen, huzur arayan insanlık Allah ve Resûlü'ne itaat etsin, Kur'ân'a uysun, onun kalesine girsin, o zaman bütün dertler dinecek!

Dalgalar duracak! O zaman ümmet sahil-i selâmete çıkacaktır! Aklımızı başımıza alalım!

İman ve Kur'ân'ın hakikatlarına sarılalım!

Dünyanın aldatıcı oyunlarına, vefasız zevk u safalarına aldanmayalım! Sonra bize yazık olur. Ömür sermayemiz uçar, gider!

Elimizde yalnız günahlar, hatalar, pişmanlıklar kalır!

Sevgili Peygamberimiz  sallallahu aleyhi ve sellem, bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir (Tirmizî, Savm, 39). 

Bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden Sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem bahsetmemiştir. Bizi bu konuda tavsiyesi ile beraber serbest bırakmıştır, o halde bu gece:

"Ve sâri'û ilâ mağfiretin mirrabbiküm" fermanına kulak verelim! Yâni Rabbimizin mağfiretine koşalım!

Namazla, oruçla, tövbe ve istiğfarla Allah'a dönelim!

Kur'ân okuyalım!

Kur'ân dinleyelim! O nur ile nurlanalım! Hidayetiyle amel edelim! Hayatımızı Kur'ân'a ve sünnete göre yaşayalım!

Ebedî Rehberimize, Allah'ın Resûlü'ne uyalım!

Sünnete göre yaşayarak İslam’ın güzelliğini tadalım.

Saadet ve selâmet bundadır!

Huzur ve güven bundadır!

Af ve mağfiret bundadır!

Aradığımız huzur ve emniyet îman hakikatları dairesindedir.

Kaza namazları kılalım!

Bol bol salavat-ı şerife okuyalım!

Estağfirullah diyelim!

Elimizi açıp dünya ve ahiret saadetimiz için dualar edelim!

İslam ümmetinin kurtuluşu için dua edelim. Dünya mazlumlarına, Doğu Türkistan’dan Gazze’ye bütün din kardeşlerimize dua edelim.

Unutmayalım ki, bu aylar, hayatımızın altın zamanlarıdır. Telafisi ve geri getirilmesi mümkün olmayan bu kutlu ayların kıymetini bilerek samimi Müslüman olmaya çalışalım. 

Bu mübarek gün ve geceleri önemseyelim! 

Gecelerini ibadet, kuran tilaveti, zikir, dua ile aydınlatalım. Gündüzlerinde de oruçlu olmaya gayret gösterelim!

“Nâfile ibadetleri önemsemeyen bir kimseyi Allah, sünnetleri ihyâ etmekten mahrum bırakır. 

Sünnetleri hafife alan bir insanı Allah, farzlara riâyet etmekten mahrum bırakır. 

Farzları gevşetmeye başlayan birisine de Allah bir bid'atçiyi musallat eder, bid'atçi o adamın kalbini karartır ve istikâmetini bozar” (Zünnûn el-Mısrî).

Yâ Rabbi! Bu kıymetli aylarda daha çok istiğfar eden, namaz kılan, oruç tutan, Kur'ân okuyan, seni zikreden ve dua eden kullarından eyle…

“Ey Rabbim! Bize Receb’i ve Şa’ban’ı mübârek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır” (İbn Hanbel, I,259).

“Allah’ım! Senden şanımı yükseltmeni, günahlarımı silmeni, işlerimi ıslah etmeni, kalbimi temizlemeni, namusumu korumanı, kalbimi nurlandırmanı, günahımı bağışlamanı ve cennette yüksek dereceler istiyorum” (Hakim, Deavat, No:1911).

“Allah’ım! Senden sana teslim olan bir kalp, doğru sözlü bir dil ve dosdoğru bir ahlak istiyorum” (Hakim, Deavat, No:1872; Ibn Hibban, Ed’ıye, No:935).

“Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma, bize tarafından bir rahmet bağışla. Hiç kuşku yok, lütfu bol olan yalnız sensin” (Âl-i İmran,8).

“(Rabbim) Beni, naim cennetine girenlerden eyle” (Şu’ara, 85).

Regâib gecemiz ve ömrümüz hayırlı, bereketli, sağlıklı, huzurlu, ibadetli olsun, 

dua eder, dua beklerim…

Âmin!..Süleyman Bayrak İmam Hatip

Admin ALİ ŞANLIAdmin ALİ ŞANLI